10 Temmuz 2025 Perşembe
kim verdi bana bu aklı
ve dedi
"onca çirkinlikler ortasında sen bir başkasın"
açılmış taze yaralardan gülümsüyor kancık bakışlar
derme çatma kondular ve hayâdan uzak sokaklardan geçerken ederi arşıâlâdan yüksek mavi taş olgunluğu sermişim üstüme ve çekip çıkarmayı zul saymış, ahdetmişim kara düzen yeminleri
etrafta sayısız insan ve ben içlerinde en içkini
kimi masalarda adım dolanmış kim zaman
feci tatsız uykulardan salınmış da düşmüş koca koca kederler
sabahın en huzur saati dediğim anlarında -ki zaman zaman eserdi serin bir rüzgar-
atıl ānlardan kalma uğultular var
hayaletleri izbe köşelerden vurdukça vurur bana
haylidir görmedim kara gözlerinde ay vururkenki savaşımı
kırık köşebaşları, ar yüklü bulutlar ve sineme sensizliği çeken kaldırımlar
yadırgar oldum yıldızsız geceleri
5 Temmuz 2025 Cumartesi
2 Temmuz 2025 Çarşamba
kararmış yarım ve kesik dağlardan doğan güneş
günler kepaze
etme, bulma dünyada bir şey
dört köşelerden dönersin umarsız ve kaldırımsız yollardan siner sünepe hevesler
körlüğüne çare değil dağ başlarında moraran çiçek
hülasa,
tepelerde bir sicim ot bitti
yandı ciğer külsüz
ve toplandı tüm cankurtaranlar bir ağızfısıltısız
ben duydum pek koptu tufan
yaşamında hayatın, kör gözler önünde
saça saça günden demetler ak kollarında
ve gerdanında sümbül coşmuş ovalar varken sen
pek bir maharetle tutuşturdun kendine beni
pek sevdim
anlamını bildiğim kelimeleri ekleştirirken anlamsızlığıma
seni
ki ondan sonradır dünya hengamesinde bir yer edinişim
kaygılardan zamanları terk edişim
buluttu özlem kimi yağmur sağanak
kimi kaskatı kesilmiş hatıralar
kimi yaslı baykuşlar ağmış göğüme
kimi kanatları ay gibi yasemenler
tersine dönende alem
geceler güneş açtı ve günler ay
sönüyor tüm
senden uzak düşmüş yıldızlar
takıp takıştırmışsın yine aldan yeşilden tülleri
baharın geldiğini bildim
gözlerinden yorgun yaşlar düşmüş
birkaç umutsuz günden kalma
kiraz çiçeklerinden kolyeler gerilmiş kimi gün kararan sinen üstünde
alın al ama korun kor
kimi yakarsın kimi yıkar
bilmezsin sana en çok gülmeler yakışır
ne ekşiyen küller
ne küsen ümitler
kanadı yaram bir yılgın yolun sonundaki karanlıktan battı diken tükenmiş günleri dökerken gözlerinden sen bilmezdin, ben de çok ağladım...
-
kararmış yarım ve kesik dağlardan doğan güneş günler kepaze etme, bulma dünyada bir şey dört köşelerden dönersin umarsız ve kaldırımsız yoll...
-
takıp takıştırmışsın yine aldan yeşilden tülleri baharın geldiğini bildim gözlerinden yorgun yaşlar düşmüş birkaç umutsuz günden kalma...