14 Haziran 2025 Cumartesi

kalbim kaşınıyor

uzandım, sol mememden aşağı kaşıdım şöyle bir

ama ne mümkün ki o kaşıntı

    geçmedi

düşündüm neden geçmedi

daha da kaşıdım

inat ettim... daha da

sol yanım epey kızarık şimdi

kalbim kaşınıyor 

etimde açılacak yaraların habercisi


yarıldı gece ortadan ikiye

    -ki bilirsin, ortadan yarılmaların sonucu hep iki olur-

ne ay ne yıldız 

    ne karanlığıma ne korkularıma çare olmadı

adım adım sayıklarken ismini

kalbim kaşındı.

kaşıdım

adın çıktı hüzne

battım biraz daha gecenin karanlığına

ay elimden tutmadı

yıldızlar uzak ihtimâl

âh şimâlden esen rüzgâr

uzun zamanlar harelendi senden ayrı.

kımıldadıkça 

                        kalbim kaşındı


ne garpta ne cenupta

kurumuş dallara renk gelmedi

                                                   -sen-

                                                              canevimden çıktığından beri


az kaldı şafak söke

ben elimde bir tırmık

    kanata kanata kabuktan bir yarayı

aldım başımı senden âzâde çatlayan ellerimden tellere, saçlarından gördüğüm beliklere özenerek

    dert ördüm ilmek ilmek


çıkamam

                                             beni girdaplarcasına 

                 içinden

                                bu işin


arıymışım bir.

    dikenden medet ummuşum

esmer akşamüstlerinde kendime zehirden bir   

        sofra kurmuşum


kaşındı kalbim bir zamanlar bir zaman -ölçmediğimden süreyi malum-

kızardı güneş sol mememden aşağı kaynar sulardan ırak

yandı kandiller, hayâdan kurak kalmışlığın gölgesinde


kalbim kaşındı

    kelimelerin ilk anlamlarından yola çıkarken -sonlu çağrışımlar içinde kıvranmak kaydıyla-

limanlar arası

ya da

limonlar arası


boca ettim geceye şimâle batmış kutbun yıldızını

kutuplardan şimdi ekşi sular akar

dünyanın tam da burasında

    kösteksiz saatler durur ve kutuplaşmış ayılar bana bakar

-on dört bin kilometredir bu bakışın mesafesi-

kutuplardan şimdi ekşi sular akar
















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

kanadı yaram bir yılgın yolun sonundaki karanlıktan battı diken      tükenmiş günleri dökerken gözlerinden sen bilmezdin, ben de çok ağladım...