28 Mayıs 2025 Çarşamba

 sildiğim tek şiiri sana ait

tüm içimde kalmışlığınla savrulup gittiğim günlerin birinde ta içlerimden gelenlerle yazdım ve bir daha hatırlamak istemem' diyerek sildim bazı sözcükleri

insan bir yanılgılar yumağı

hataların koynunda uyuyup uyanıyor gönlümüz

geçmişi unutmaya çalışarak yaşamak ama yine geçmişe takılı

yeryüzündeki esrarların toplamı kadar bir boşluk var aramızda

aramızdaki bağlar zamanın akışında kesik, kopuk ve yırtık

onarmaya var mı niyetin

var mı beni çekmeye esmer akşamüstlerine

boğmaya belki kör kuyu karanlıklarda -ben bile isteye-

karışıyor kafam

içim, senden esen rüzgarların kıyılarıma sürdüğü dalgalarla yorgun


26 Mayıs 2025 Pazartesi

değişti dünya

ben anlamaya inat

    ve kör

kimi gün koşarcasına 

        kimi ağır aksak

 

ölü zamanlar doğdu

kırıklıklarım toprağın altında kalırken

            

dirilmeler oldu

    umut mesela

        mesela sevmek

ve kırıldı zamanın birinde, bir ânda bir bakış

salındı düştü içlerime

    dört yanım dört sevda


çağlayan bu coşkular 

    mutlak sönecekler -yine-

bu kez bilerek örteceğim üstünü bu çağlarımın

ne eskiye dönmek isteyeceğim

    ne de gelsin elimden bir şey

ellerinde ay ve güneş

        -tezat en çok sana yakışır-


"kara gecelerden geçiyor yolum"

çınlasın gülüşlerin ben kaybolmadan


17 Mayıs 2025 Cumartesi

 "eskiden olduğun kişi ol

olmadığın gibi görünme" dedi annem

tüm suçlarımı bu sözüyle attım üstümden


zaman geçti, ben büyüdüm

kukla gibi sergilendiğim zaman tiyatrosunda ıska geçtiğim anılarıma elveda deme fırsatı bulamadım

kaç baharın üstümden atladığını 

    benim sayıp da elimdeyken yitirdiğimi saymaya cesaretim yok

koca bir zindanı kendime mesken tuttuğumu sanırken

    son bakışa ve

bir kaçışa

        teslim olmuşum


14 Mayıs 2025 Çarşamba

 Kömürleşmiş havada gök parlak kuşlar 

Gözüm uçta



Karşılama 

Sen hep hüzünlerde boğulacağını sanırken 

bilmediğin yerde, bilmediğinde karşına çıkana denmiş kader diye


Karşılaşma 

Açılan ruhunda kapanan kapılardan tanıdığın bu hüzün 

Karşılaşma değil bir hoş geldin

Üzülme, üzdüğün kadar

Kadere yenildiğini kabul et 

İyi olacak yaraların, zamanın inkarsızlığında


Karşı gelme

Susmuyor bu kafamdaki ses

Gözümü açtığımda daha belirginleşen bir nefret

Akan zamana, kabuklaşan yarama, bana

Kanamaya başladığında bu irin

Yanmış canının çığlıklarına karışacak 

Öğreneceksin yaşamak ne 

Belki

Gülmeyi ve sevmeyi de



İnsan değişir

Anlamadın sen o değişmeyi

Aynı kalacaksın sandın

Aynı kalacaklar sandın 

Ağlamayı ve umursamayı unuttuğun günlerinin sırtındaki yükünü

unuttun

Fazla hafife aldın

İşte şimdi ağlıyorsun 

Dilinde tek söz

     Değişme



Karşı

Şimdi kapalı pencerene karşı 

Gözlerinde yağmur sağanak 

Ses olsun istiyorsun 

Sen, ‘olsun’ istiyorsun 

Ama bilmiyorsun 

Sen yenildin, sen kördün

Nankördün 

Acının tadını unutup unutup hep aynı yanlışlara düşüşün

Bir yerden tanıdık geliyor bu muğlak yüz

İnanmaya başlasan

İstemek bir şeyleri

Sen 

Sana karşı 

Gözyaşların, saçları, o

kanadı yaram bir yılgın yolun sonundaki karanlıktan battı diken      tükenmiş günleri dökerken gözlerinden sen bilmezdin, ben de çok ağladım...