başladı
içimde telaş
yetişmeye çalışmaktan yorgun düşmüşüm
düşlerimde çatlamış aynalar
çatık kaşlarım
gözlerim belirsiz ve gök kurşunî
dağlar şimdi sivrilmekte
kalbimde çatallaşan bu acı
-su damlacıkları oynaşmakta
düşlerimde çatlamış aynaların kırıklarıyla
yüzüm bin parça / biri sen-
kalbimde çatallaşan bu acı
aynalardaki çatlakları arttırmakta
çatlakların ardında bir yüz, bir söz
düşüm düşüm düşlediğim bir göz
gözdeki yansıma gök kurşunî
içimde telaş
yorgun düşmüş başım
geriye kalan parçalardan -sen hariç- dokuz yüz ve doksan dokuz
gözlerim uykusuzluk arsızı, geceler uyku hırsızı
uğraşsam da ne kadar, boşuna
çın çın sesler uğuldamakta
bu yorgun düşmüş başımda
bir aksi yok bu sesin, bir cevap vereni yok
ses -çın çın- bir yüz yıllık zaman
görmeyeli yüzünü
içimde telaş
dolmuş içeri bir buhran soğuk
uykusuz gecelerden dürterdurur
yaklaşmakta karanlık
aramız yüzyıllık zaman
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder